Bu blog Mia Wallace'ın içini dökmesi, yazıp kurtulması, anlatıp rahatlaması ve anılarını paylaşması içindir.

Kardeşimin Doğum Günü

8 Haziran kardeşimin doğum günü. Kardeşim doğum gününü bizimle kutlayacağı için bi gün önceden sevgilisiyle kutladı. Biz de ablamla dışarı çıkıp kardeşime hediye aradık. Ama ciddi anlamda saatlerce hediye aradık..

Allahım girmediğimiz mağaza kalmadı ve hiç güzel bir şey bulamadık. Normalde hediye alıcak olmasak erkek vitrinlerine bakıp "yaaaa erkekler için daha güzel vaaar!" diyerek mağazalardan asık suratla ayrılırdık. Ama bu sefer öyle olmadı. Hiçbir şey beğenemedik.

Beğendiğimiz şeyler ya kışlıktı ya da kardeşim beğenmezdi. Kardeşime hediye almak o an dünyanın en zor şeyiydi. Geçen sene alınan psp sonrası çıtayı biraz daha yükseltmek gerekirdi ama hayal gücümüz bunun için yeterli değildi.
***

En son yılmış bir şekilde 2 tane t shirt ve ön sıralardan bir Ret Hot Chili Peppers konser biletiyle hediye işini hallettik. Pastamızı da alıp eve geldik, sonra da kardeşim geldi.  Elleri torba dolu..

Meğersem sevgilisi harika bir doğum günü organize etmiş, odayı uçan balonlarla donatmış. Fotoğraflarını çıkartmış duvarlara asmış, yan odadan fırlayan arkadaşları "sürpriiizzz!" diye bağırmış. Çok güzel komikli bi pasta yaptırmış, gömlek almış, t shirt almış, forma almış bir de playstation 3 almış.. Kısacası kız tüm servetini bu doğum gününe harcamış.

Biz bunları dinlerken ablamla göz göze gelip mahçup olup durduk. Aklımıza hiç de özel olmayan klasik muzlu profiterollü pastamız geldi, hediye paketlerine bakarken samimiyetsizce "ayy ne güzelmiiş" dedik. Ben kızın aldığı uzun kollu gömleği görünce kışlık olur diye bana uzun kollu gömlek aldırmayan ablama bakıp gözlerimi kocaman açtım, ablam da "napiim" der gibi bana baktı derken playstation 3'ü görünce bildiğiniz yıkıldık! Ezildik, toz olduk..
***

Neyse bir kere olan olmuştu, artık yapıcak bi şey yoktu. Biz içeri gidip pastamıza mumları yerleşirirken bir de ne görelim? Pastamızın üstündeki "Hepi Börtdey!" yazısı kutuya yapışıp silinmiş. Zaten bir pastamız vardı ama artık onun da yazısı yoktu..

Ablam bir hışım odaya gidip keçeli kalemini aldı ve işte silinen yazı yerine bunları yazdı. Artık pastamız hazırdı!


Gülüşmelerle pastamızı kestik, fotoğraflar çekildik derken sıra bizim hediyelere geldi. Ablamla birbirimize bakıp hediyelerimizden memnunsuzca paketimizi uzattık. Ama nasıl mahçup nasıl suçlu bakıyoruz "yaa valla bi şey yoktu aradık aradık bulamadık :(" diyoruz.

Kardeşim konser biletini görene kadar "aa güzelmiş" filan dedi ama ses tonu "ehh" diyordu. Konser biletini görünce çığlık atıp boynumuza atladı. Sonra biz de gönül rahatlığıyla kızın aldığı hediyeleri eleştirdik. Ayy bu mu güzel ıhh mıhh şeklinde şakalaştık fakaaaatttt o konser bileti çok fena içimde kaldı. Kardeşim uyurken bileti çalma gibi planlarım var. Ahh ahh gitti güzelim bilet.
***

Bu arada babam yine son anda bombayı patlattı;

Babam: Kim o şimdi anlamadım bi grup mu?
Kardeşim: Evet eveettt, Ret Hot Chili Peppers diye bi grup baba
Babam: Ney neyy?
Ablam: Ret Hot...
Babam: Vedat mı?

Hahahaha.. İşte böyle tatlı bir doğum günü geçirdik. İyi ki doğdu!
***

Bu da şarkı.

Chuck Palahniuk Sevenler Buraya Gelsin!

Bi önceki yazım hatalarıyla dolu fragman niteliğindeki yazımdan sonra mis gibi bilgisayarımdan yazıyorum. Ayrıntılarla ve güzel bir kitap haberiyle karşınızdayım dırım dırımmmm..
***

Ayrıntılara gelirsek; öncelikle Ortaköy gezimiz çook güzel geçti! 2 haftadır annem ve babamla Ortaköy'e gidip deniz kenarında bir masa bulup oturuyoruz. Bol bol fotoğraf çekip kumpir yiyoruz. Annemle babamın arası hiç olmadığı kadar iyi. O yüzden bize Ortaköy çok iyi geldi. Siz de gidin!
***

Geçen gün D&R'da klasik bulamadığım Charles Bukowski kitaplarına bakıyorum. Yine yok yine yok. Baskısı yokmuş da gelmiyormuş da derken Kasabanın En Güzel Kızı kitabını gördüm. Aldığım yeni bir kararla bende olmayan ne kadar Bukowski kitabı varsa almaya karar verdim çünkü sonra hiçbirini bulamıyorum. Ben de gördüğüm an aldım!

O mutlulukla diğer kitaplara bakarken yine umutsuzca Chuck Palahniuk kitapları bölümüne gittim. Her zamanki gibi "tabii ki yeni kitabı çıkmadı :(" diye Ayrıntı Yayınları bölümünden ayrılırken gözüme yeni bir kitap kapağı ilişti.

Pigme, Chuck Palahniuk'in yeni kitabı!

Daha önce Ayrıntı Yayınlarında görmediğim Pigme isimli kitabın yazarına bakınca önce bi çığlık attım sonra da bi elimde Kasabanın En güzel Kızı bi elimde Pigme'yle D&R'dan ayrıldım.

lala
"Aaa? ne okuyosun?"lu kitap ayracımla beraber.

Yani sonunda Chuck'ın yeni kitabı çıkmış canım bloggerlar fakat bi sorun var. Ölüm Pornosu yazımda anlattığım o saçma olay vardı ya -kitabı türkçeye çeviren Funda Uncu göz altına alınmıştı hani- hah işte o olaydan sonra bi daha Türkiye'de Chuck kitabı çıkmicak diye çok korkmuştum.

Çıkmasına çıktı ama kitabın çevirmeni Gökçe Çiçek Çetin. Yani bütün Chuck kitaplarını türkçeye çeviren -Fight Club hariç- Funda Uncu değil.

Funda Uncu artık Chuck'la bütünleşmişti. Sanki tüm kitaplarını türkçeye o çevirmeliydi. Belki de bize Chuck'ı biraz da o sevdirmişti. Bukowski'nin Avi Pardo'su neyse Funda Uncu da Chuck için öyleydi derken maalesef bu kitapta o bütünlük bozuldu.

Gerçi henüz kitabı okumadım, belki de çok güzel çevrilmiştir ama ister istemez orda Funda Uncu adını göremeyince üzüldüm. Yine de Chuck'ın yeni kitabı çıktığını görünce mutluluktan havalara uçtum, hala da öyleyim. Siz de alın hatta okumayanlar eski kitaplarını da alsın sonra mutlu mesut yaşayalım eheh.
***

Ayrıca Moonrise Kingdom filmini kesinlikle izleyin! Bu aralar her sinema çıkışı hayal kırıklığı yaşıyordum. Bi Tarantino ya da Guy Ritchie filmi olsa da izlesek diyordum. Meğer artık "bi Wes Anderson filmi olsa da izlesek" dicekmişim.

Müzikleri, çekimleri her şeyine bayıldım! Nasıl tatlı, nasıl güzel..
Ayrıca filmde Edward Norton oynuyor gençleeer.
***

Bir de kasabanın en güzel kızı Cass için Bukowski diyor ki;

"Deliliğe yakın bir mizacı vardı; mizacına delilik diyenler de."

Ben de Bukowski'ye bu sözü aynen iade ediyorum. Deliliğe yakın bir mizacı var ve bu mizaca delilik diyenler de. Ve ben onu bu deli haliyle çok seviyorum.
***

Bu da filmden görüntülerle dolu soundtrack müziği ve yazının şarkısı.