Bu blog Mia Wallace'ın içini dökmesi, yazıp kurtulması, anlatıp rahatlaması ve anılarını paylaşması içindir.

turkce karakteri olmayan baslik vol 4

Eveeeet basliktan da anladiginiz gibi yine bir telefondan post girisimiyle karsinizdayim. Su an otobusteyim. Ablamla canakkaleye gidiyoruz. Ve bu 6 saatlik yol nasil biticek bilmiyoruz.

Bu benim 2. Otobus yolculugum ve turlu mizmizlanmalarla ablami deli ediyorum. Suyuydu, tuzlu cubuguydu, cikolataydi, meyve suyuydu.. kitaplarimizi aldik. Bir de benim minik laptobumu aldik, ilerleyen saatlerde film izlicez.

canakkale ne kadardir gormek, gezmek istedigimiz bi yerdi. Ablama 5 gun bos verdiler ve hemen degerlendirelim dedik. Daha onceki yazilarimda bahsettigim Ruzgar bizi karsilicak ve o gezdiricek. Sehitlikler, asos, truva..

Umarim guzel bi tatil olur. Bu arada sikayetciyim vallahi sikayetciyim. Otobuslerde herkesin kendine ozel televizyonu var dediler ben de bir sevirdim kanal kanal dolanir zaman gecer diye ama o da ne?

Kanallar 2 dk sonra sinyal yok diyor. Off.. Neyse. Ayrica ablamda bir anaclik ki sormayin. Ben de bunu firsat bilip turlu isteklerde bulunuyorum. En onemlisi cam kenari.

Size su an cam kenarindan yaziyorum ve simdiden bunaldim. Canakkalede de yazarim. Turkce karakterli olanindan


Mia. (ne resim ne muzik ah ah)

Mim vol 26 - Yeşilçam!

Deep, negzel, EvA ve Edebali beni mimlemiş. Hem de mimi görür görmez "umarım beni de mimlerler!" dediğim bu hayranı olduğum konuda. O yüzden hepsine çok teşekkür ederim. Fazla fazla mimlenmişim ve büyük bir zevkle mime geçiyorum.

Mim Konusu: Her seferinde izlemekten zevk aldığınız, vazgeçemediğiniz Yeşilçam yapıtı hangisidir? (çok duygulandığınız, ağladığınız ve güldüğünüz de olabilir)
***

Yeşilçam denildiğinde benim için ilk aklıma gelen 3 film vardır. Bizim Aile, Yalancı Yarim ve Mavi Boncuk.

Bu filmler benim en en en sevdiklerim. Bu mim

için herhangi birini anlatabilirim ama daha önceden Yaşar Usta isimli yazımda Bizim Aile filminden bolca bahsettiğim için bu sefer sadece adını yazmakla yetiniyorum.
***

Anlatacağım harika filme geçmeden önce Yeşilçam'ın benim için önemini anlatıcam birazcık. Öhö Öhöö.. Ben şimdi böyle tam bir Türk Filmi meraklısıyım. Defalarca izlerim. Ablamla birlikte d&r'dan ne kadar türk filmi çıksa alırız. Hani böyle eski filmleri tekrar çıkartılar ya dvd şeklinde. Onları işte..

Eskiden de bir yer vardı. Küçük bir dükkan. Orası çekiyordu cd'ye. Öyle bayaa bir film çektirmiştik. Bloglarda ne kadar "ben bu filmi severim" şeklinde yapılmış mim varsa, hemen hemen hepsi bizde var o filmlerin.

Şu Münir Özkul'lu - Adile Naşit'li kadroya bayılıyoruz. Türkan Şoray var bir de.. Nerdeyse bütün filmleri var ve hepsini 10 kere izlemişizdir. (ailecek manyağız)

Ayrıca Yeşilçam dediniz mi aklıma Sadık Şendil gelir. Ne kadar harika senaryo varsa, hepsini o yazmış. Sadık Şendil'in büyük hayranıyım! O olmasaydı 7 Kocalı Hürmüz, Mavi Boncuk, Bizim Aile, Süt Kardeşler, Hababam Sınıfı... Bu harika filmler olmicaktı. Harika bir kalem!

Ve biz ne zaman ablamla film izlicek olsak, yüz kere izlediğimiz bu türk filmlerinden birini bir daha izleriz. Ama bir tanesi var ki, gün içinde üst üste izlesek bile bıkmayız.

Bu film nam-ı diğer Yalancı Yarim! (hani şu Metin Akpınar'ın "neee yanıyoo muuu?!" repliğinin olduğu film)

Tarık Akan, Emel Sayın, Metin Akpınar, Zeki Alasya ve tabii ki Münir Özkul..

Senorya harika. Elbette yine Sadık Şendil.

Zengin çocuğumuz Tarık Akan, fakir ve zengin yakışıklımıza aşık kızımız Emel Sayın. Bir şekilde nişanlı oyunu oynuyorlar. Kız bu oyuna sırf çocuğu sevdiği için katlanıyor ama bir gün pikniğe Sultan Suyu'na gittiklerinde fakir kızımız bu şarkıyı söylerken, zengin çocuğumuz fakir kızımıza aşık oluyoor!

Tek sorun zengin çocuğun ailesinin (amcası ve yengesi) kızın zengin olduğunu zannetmedisir ve düğün günü her şey ortaya çıkıyor. Kız ağlayarak düğünü terk ediyor ve bu şarkıyı söylüyor.

Aşık zengin çocuğumuz bu olaydan sonra amcası ve yengesiyle öyle bir konuşma yapıp evden gidiyor ki, amcasının aklı başına geliyor. Nerden geldiğini hatırlayıp manavcılık yapan fakir ailenin yanına özür dilemeye gidiyor. Ve işte bu elden ele giden karpuz sahnesi beni bitiyoor..
***Sonunda aileler barışıyor, sevgililer kavuşuyor. Ama bu filmin benim için güzel yanı içindeki samimiyet. Daha doğrusu Yeşilçam öyle. Bu filmde o fakir ortam öyle güzel anlatılıyor ki..

Düğün için kadınlarımızın hazırlanmaları, evi temizlemeleri, komşudan sandalye almaları, bir telaş damat bohçası hazırlamaları.. Daha neler neler.

Harika bir film. Oyunculuk muhteşem. Şu an çekseler rezalet olur, çekemezler. O yüzden bu filmin değerini çok iyi biliyorum ve sıkılmadan sürekli izliyorum. Hatta o kadar izledim ki cd bozulucak diye korkuyorum.
***
Bu da yazının şarkısı. Filmin taa içinden..

Mimlediklerim

ezgi, gürültü, gece yürüyüşü, Mystery, cennebaz, kirazlı sakız, SmG ve hemera-nyks.